TYT Matematik Nasıl Çalışılır? Nereden Başlanmalı?

MATEMATİK, KORKULU RÜYA MI?

Özellikle lise kademesine geçtikten sonra hep hayatımızda olan matematik dersi TYT kavramı ile hayatımıza dâhil olmaya devam ediyor. Kimileri için matematik dersi korkutucu kimileri içinse gayet tatlı bir ders olabiliyor. Öncelikle şunu belirtmek isterim ki eğer örgün bir şekilde eğitim hayatınıza devam ediyorsanız dersinizi odaklanarak, algılarınız açık şekilde dinleyin. Bu şekilde dersi derste dinleyip peşinden soru çözümü ile pekiştirdiğinizde aslında biriken konular ve sizi zorlayacak çok fazla konu olmayacak. Fakat ben sizlerle yine de matematiğe nasıl yaklaşmalıyız? Matematik ile olan ilişkimiz nasıl daha güzel bir seviyeye gelir ve bu seviyesini nasıl korur? Bunlardan bahsedeceğim ☺ Başlayalım o zaman;

1. SEVİYENİ FARK ET VE KABULLEN 

Çoğu öğrenci matematik dersinde nasıl bir seviyede olduğunun farkında olmayabiliyor. Fakat burada önemli olan nokta matematik dersinde hangi seviyede olduğumuzu fark edebilmek. Buna göre yol haritamız şekillenecek. Çoğu öğrenci seviyesinin iyi olmadığını kabul etmekte zorlanır yalnız şunu unutmayın ki değişim kabul etmekle başlar. Seviyeni kabul edip mücadele etmeye karar verirsen işte o zaman değişim başlamış olacak.

2. BİRİKİMLİ İLERLE

Matematik dersimizde konularımız birikimli olarak ilerler o yüzdendir ki sizler de konuları sırası ile çalışmalısınız. En basit şekilde örnek vermem gerekirse fonksiyon çalışmadan mantığını kavramadan polinom konusunu anlamak ve çözmekte çok zorlanırsınız. Diğerini güzel bir şekilde anlayıp çözebilmeniz önceki konuyui iyi anlamış ve mantığını güzel kurabilmiş olmanıza bağlıdır. 

3. DOĞRU KAYNAK SEÇİMİ

Önceki adımda bahsettiğim gibi seviyeni belirledin ve bu gerçeği kabul ettin sırada doğru kaynak seçimi geliyor. Çoğu öğrenci popüler yayınları yahut piyasada kaliteli bilinen kaynakları seviyesine ve kendisine uygunluğu ile ilgilenmeden oldukça popüler diye kaynağı ediniyor. Burada unutulan nokta şu oluyor genellikle herkesin her öğrencinin süreci kendine özeldir. Alacağınız ve kullanacağınız kaynakta öyle olmalıdır. Eğer temeli zayıf, matematik ile arasındaki ilişkiyi yeni düzeltmeye başlayacak bir öğrenci iseniz daha temel seviye başlangıç kaynaklarını kullanmalısınız. Bu noktada ‘’ben onu çözmem! Onlar çok basit, bana ne katkısı olacak?’’ gibi söylemler doğru değildir. Matematik ile olan ilişkinizi inşaat aşamasında olan bir binaya benzetebiliriz. Temeli sağlam değilse ve gereken özen ve önem verilmediyse bu binanın üzerine çok fazla kat çıkamazsınız. Bir noktada bina yıkılmaya yaklaşır bunu fark edersiniz. Lakin temeli sağlam olan binanın, temel atım aşaması ne kadar zahmetli ve maliyetli olsa da bilirsiniz sağlam ve kalıcı olacaktır. Bundan dolayıdır ki temel atma aşamasına gereken önemi vermeliyiz. Temeli sağlamlaştırdıktan sonra temel kaynaktan seviye olarak bir üst kaynağa daha da konu hâkimiyetimiz güçlendikçe o piyasada çok duyduğumuz kaynaklara geçebilir onları çözer seviyeye gelebiliriz ☺ 

4. BOL SORU BOL PRATİK

Matematik ile aramızdaki ilişkimizi güçlendirmek, matematik ile belli bir samimiyet kurmak istiyorsak onunla oldukça sık ve fazla ilgilenmeliyiz. Seviyemiz temelde olsa iyi bir seviyede olsa matematik ilgi, emek, çaba görmek ister. Aslında ne kadar çok soru çözer ne kadar farklı soru tarzı ve çözüm yolu kullanır veya bu çözüm yollarını fark ederseniz o kadar hâkimiyetiniz güçlenir bazen hiç ummadığınız bir soruyu ezber bozan bir yöntemle çözebilirsiniz çünkü sorunun mantığını kavramış çözüme nasıl yaklaşacağınız konusunda farklı bir mantık kurabilir seviyeye gelmiş olursunuz. Size uygun olan kaynaklardan bol pratik yapmak, kesinlikle sürecinizde fark edilir bir sonuç yaratacaktır.

5. PES ETME!

Matematik hemen birkaç hafta çalışıp harika seviyeye gelebileceğiniz bir ders değildir. Bu noktada sizleri realist olmaya davet ediyorum yahut beş dakikada on net yapın gibi umut satan içeriklerden kendinizi korumanızı tavsiye ederim. Bize bu süreçte azim, istikrar ve emek gereklidir. Matematik ile olan ilişkimiz emek ister, sabır ister bazen gün gelecek umutsuzluğa düşecek, olmuyor işte deyip bırakmayı düşüneceksiniz fakat bunu sadece düşünmekle kalın ve sizi etki altına almasına izin vermeyin ve emek vermeyi bırakmayın çünkü matematik siz ne kadar ona emek verirseniz o kadar size yakınlaşır ve karşılık verir. Bu düzenli ve sistematik çalışma ile çok kolay ve zevkli bir şekilde gerçekleşecek ve bu sürecin sonunda matematik ile aranızda oluşan uyuma siz bile şaşıracaksınız ☺

Son olarak sizlere Atatürk’e ait olan şu sözü hatırlatmak isterim: 

Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır.Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim.

                                                                                                         -Mustafa Kemal Atatürk